Çocukları Dinlemek

Çocuklarımız doğdukları andan itibaren bizlere hikayeler anlatıyorlar. Bazen gerçek oluyor bu hikayeler, bazen de hayal ürünü... Kimi zaman sözcüklere dökülüyoır hikayeler; kimi zaman da dökülmüyor ama biz anlıyoruz yenen tırnaklardan ya da huzursuz gece uykularından.. Çocuklarımız bize bir şeyler anlatmak istediklerinde onları gerçekten dinliyor muyuz hiç düşündünüz mü?

Uzmanlar dinlenmek ve karşılığında dinlemekten oluşan birbirine bağlı deneyimin çocukların öğrenebilecekleri en önemli becerilerden bir olduğunu düşünüyorlar. Bu beceri çocuklarımızın başarılı kariyerlerinin, kalıcı sosyal ilişkilerinin ve mutlu yaşamlarının anahtarı olabilir. İşte bu beceriyi geliştirmek için yapabilecekleriniz:

1. Dinlemeye hazır olun.

O anda ne ile ilgileniyorsanız durdurun ve çocuğunuza söylediğinin sizin için önemli olduğu mesajını verin. Nasıl mı?

"Bekle, şunu bitireyim bilgisayarımı kapatayım ki seni daha iyi dinleyebileyim."

Böylece çocuğunuza iyi bir dinleyici olmak için odaklanmanın, kullandığınız aletleri kaldırmanın ve uğraştığınız işe ara vermenin önemli olduğu mesajını verirsiniz. Fakat burada verdiğiniz en önemli mesaj; "Aramızadaki ilişkiyi önemsiyorum, benim için ne söylediğin önemli" mesajıdır.

2. Zihninizi susturun.

Aslında bu bilgisayarınızı kapatmanın zihinsel versiyonudur. Aklınızdan geçen düşünceleri durdurup sadece çocuğunuzun söylemek istediklerini dinleyin. Zaman zaman zihniniz sizi zorlayabilir ve aklınız dağılabilir. Bu durumda ne mi yapmalısınız?

"Özür dilerim, son söylediğini tekrar eder misin? Bir anlığına aklım dağıldı."

Kendinize şunu sorun; çocuğumu gerçekten dinliyor muyum yoksa konuşmak için bekliyor muyum? Gerçek dinlemeyi çocuğunuzun geleceğine bir yatırım olarak düşünün. İyi bir dinleyici olarak onun düşüncelerine önem verdiğinizi gösteriyor ve özgüvenli bir birey olmasına destek oluyorsunuz.

3. Doğru sorular sorun.

Sorduğunuz soruları çocuğunuzun duygularını öne çıkartabilmesini hedefleyin. Onları dinlerken satır aralarını okumaya ve doğru tepkiler vermeye dikkat edin. Nasıl mı?

"Koçunu etkilemek istemez misin?" yerine "Basketbol tahmin ettiğinden farklı mı ilerliyor?" diye sorun.

Sorularınızın kamufle edilmiş tavsiye, ikna veya düzeltme içermemesine dikkat edin.

4. Duyduğunuzu tekrar edin.

Çocuğunuzun söylediklerinin altında yatan duyguları doğru okuyup ona sözel olarak yansıttığınızda rahatladığını fark edeceksiniz. Bunu nasıl mı yapabilirsiniz?

"Yemekte yanında yer tutmanı istediği halde yanına oturmadı mı? Duyguların incinmiş olmalı, gerçekten kızmışsın..."

Net ve empatik bir dille çocuğunuzun nasıl hissettiğini ifade etmeniz tüm sinir sistemini dengeler ve onu rahatlatır.

5. Tüm bedeninizle dinleyin.

Dinlerken aynı zamanda yemek yaparsak sadece sözleri duyarız ama sözlerle duyguları eşleştiremeyebiliriz. "Köpek bana havladığında çok komikti değil mi baba?" diyen çocuğunuz aslında korkmuş görünüyorsa nasıl bir karşılık mı vermelisiniz?

"Komik ama belki biraz da ürkütücü. Gel yanıma otur da beraber bir kitap okuyalım."

Sadece kulaklarınızla değil; gözleriniz, beyniniz ve kalbinizle de dinleyin. Dinlerken gerçekten orada bulunduğunuzu çocuklarınıza hissettirmeniz hem önemlidir hem de altta yatan duyguları fark etmenizi sağlar.

Bilgi Almak İstiyorum

Bize iletişim bilgilerinizi bırakırsanız sizi arayarak bilgilendirebiliriz.